Candy’nin hikayesi bir yetimhane kapısında başlar. Arkadaşı Annie ile birlikte bebek yaşta bir yetimhanenin kapısına bırakılırlar.Fakat Annie fetbaz çıkar. Kısa yoldan zengin bir ailenin yanına kapağı atar. Bununla da kalmaz, Candy’e yollarının tamamen ayrıldığını yazar, keza yetimhanede büyüdüğünün bilinmememsi gerekiyordur. Bu arada yetimhane sorumluları Bayan Pony ve Rahibe Maria’yı pas geçmeyelim. Her ikisi yek vücutta bir Celal Doğan misali müessesedeki çocukları sağlam ailelerin yanına ayarlamakla yükümlü hisseder kendini. Bu temayül uyarınca Candy’i de süper zengin Leagon ailesine okuturlar. Bu ticaretin amacı evin kızı Elisa’nın anti-sosyal durumunu aşması amacıyla gerçekleştirilir. Fakat her akan görüntünün olmazsa olmazı gerçekleşir: ‘love interest’, tabi burada biraz conflict. Bu ne la, ingilizce demeyin hemen. Halk arasında bir filmin aşk ilişkisi içermesi yazılı olmayan kuralların başında gelir. Bu çizgi dizide de Candy ve Elisa aynı şahısa aşık olmuştur ve kıyamet inceden kopmaya başlamıştır. Elisa Anthony’nin Candy’ye yazılmasından hiç hoşnut değildir. Bunu ailevi düzeyde dile getirerek delikanlığını bozar ve iş Candy’nin ekmek parasını tehlikeye sokacak noktaya gelir. Saf görüntüsünün arında bir tilki çiftliği saklayan Candy, yine bir ara formül bulur ve Elisa’nın kuzenlerini bağlar. Stear isimli kuzenin can verdiği lobi meyvelerini verir ve ailede kilit konumda bulunan bay William Candy’i evlat edinir. Şeker kız Candy şeker gibi bir piyangonun sahibidir artık, multi milyoner Andrey’lerin bir üyesidir, ortamı süperdir. Ayrıca bu hamleyle Elisa ile arasındaki statü farkınıda tarümar etmiş, Anthony hususunda tekme tokat öne geçmiştir. Tam bu noktada bir çizgi filmin kaldıramayacağı bir olay yaşanır: Candy’nin şerefine düzenlenen bir av partisinde Anthony attan düşerek ölür. Candy bu olaydan fena etkilenerek Pony’nin evine döner. Her türlü ortam ve rahatı elinin tersiyle iterek...
Fakat bu bir film olmadığı için gerekli olan aksiyonun devamı Candy’nin Londra’ya okumaya yollanır. Candy, bu yolculukta onca aşkın ve anının ırzına geçerek önüne ilk çıkan oğlana aşık olur: Terry. Başlarda Terry’den kıllanır. Fakat daha sonra olayı hal yoluna koyarlar ve kolpa bir duygu fırtınası başlar. Bu aşamada yine komik bir olay husule gelir: Elisa da Terry’e aşıktır. Bu kez daha donanımlı olarak bir plan belirler. Candy’den Terry’e, Terry’den de Candy’ye bir mektup yazarak bir randevu düzenler. Her ikisinin de el yazısını nasıl taklit ettiği, iki sevgilinni birbirlerinin sahte el yazısına uyanmaması ayrı bir trajedi. Nihayetinde plan işler ve aynı buluşma yerine Elisa’nın çağırdığı rahibeler Candy ile manitasını aynı yerde basar. Fakat şaşılacak şekilde Terry davasına sahip çıkar, Candy’nin okuldan atılmasını önlemek için basıp Amerika’ya gider. Gerçi bu da Candy’i okuldan kaçmaya zorlamak içindir. Candy de hasrete dayanamaz ve Amerika’ya gider.
Candy’nin Japonya dışında büyük ilgi görmesinin altında sadece olayın ABD’de geçmesi yatmıyor. Candy’nin dizide esas oğlan rollerindeki Anthony ve Terry’ye yaklaşıp uzaklaşma sanatı dahilinde yönelmesi, şeker kızın erkek hayranları arasında keyifle izlenirken, aynı yapay sürtüşmeler küçük kız çocukları arasında huzursuzluk yaratmıştır. Yayınlandığı yıllar itibarıyla toplu gösterimlerde izlenen Şeker Kız, yayını müteakip tartışmalara yol açardı. Bunların başında da çizgi dizinin yarattığı zaman kayması vardı. Olayların başlangıç ve ilerleme dönemi olarak geride bıraktığımız yüzyılın seçilmesi beraberinde bir çok geyiği de harlandırmıştır. Yok ‘o yıllarda kırtasiye var mıydı la’ yok ‘Anthony’de hesap makineli kol saati gördüm’ cümleleri zaman ve mekan kurgusunu kafasında oturtamayan izleyiciyi bunalımdan bunalıma sevketmiştir. İngiltere’ye giden ekibin (Annie, Archie, Stear, Mtear) Birinci Dünya Savaşı nedeniyle geri dönmesi işleri bir miktar karıştırır, tuhaf bir şekilde Candy’nin Terry ile ortamı olmaz ve kendini sağlık sektörüne verir. Bu süreç içinde Şeker Kız’ın gönül kadrajına Albert adında bir haydut girip çıkmış, hatta bir müddet Candy bu şahısla aynı evi paylaşmıştır.
Candy aşkın felç bırakan politikasını bir ona bir buna ince ince işlemiştir. İstila ettiği kalpleri ebedi olarak dert sahibi etmeyi başarmış ve nihai olarak Neil isminde bir başka şahısla dünyaevine girmek üzere iken bir Rıdvan Dilmen çalımıyla kendisini boşa çıkarmıştır. Şeker kız Candy’nin ömrü çevresindeki insanlara mini gazlar ileterek, bir sağa bir sola slalomla geçmiştir.
Bir de rakunu vardır çizgi kahramanımızın; Klin. Diziye Annie’nin maskotu olarak başlayan Klin bir süre sonra Candy’nin mahiyetine geçer. Candy bir müddet kendine şekil yaptığı sevimli hayvancağızı Pony’e bırakır.
0 yorum:
Yorum Gönder